Başarılı Kişilerin Başarısızlık Hikayeleri
Hatırlarsınız şirketlerin başarısızlık hikayelerine daha önceki yazılarımda yer vermiştim. Şimdi de kişilere odaklanalım istiyorum. Milenyum çağıyla birlikte bireylerin öne çıktığı, girişimciliğin yükseldiği, kurumlardan çok yeni fikirlerin bireyler tarafından yaratıldığı ve gelecek projeksiyonlarının tartışıldığı bir dönemde başarı ve başarısızlık hikayelerinden kendi adımıza çıkartacağımız dersler ve kazanımlar çok kıymetli. Bunu yaparken de başarılı bireylerin hikayelerini incelemek ve onlardan güç ve ilham almak, yeni motivasyon alanları yaratmak en büyük ihtiyaçlarımızdan biri.
Bu yazı için özellikle en popüler kişilerden bazılarını seçtim. Serinin diğer yazılarında yeni hikayelerle sizleri buluşturmak hedefim.
Walt Disney:
Mickey Mouse’un ünlü yaratıcısı olan Walt Disney okulunu genç yaşlardayken bırakmış ve o dönemki benzer yaştaki arkadaşları gibi orduya girmek istemişti. Ancak onu dahi başaramamıştı. İlerleyen yaşlardaki projelerinden Laugh-o-Gram Studios ise iş yönetimindeki beceriksizliği sebebiyle batmıştı. Üstüne üstlük yaratıcılığı sorgulandığı için bir dönem çalıştığı gazeteden de kovulmuştu. Ancak bu hikayelerin devamında Disney stüdyolarını yaratmış ve çocukların düşlerindeki anılara ortak ve parlak fikirlerle yaratılan prodüksiyonlar çıkartmış ve nesillerin seveceği işlere imza atılmasını sağlamıştır. Gelecek nesillerde de dünyayı eğlendirmeye ve güzel vakitlerin geçmesine devam edeceğine eminim.
Bu başarısızlıkların ardından gelen Disney projesi özelinde Walt Disney şu sözlerle bize ufuk açmıştır: “.. çok uzun süredir geriye bakmadan ilerlemeye devam ediyoruz. Yeni kapılar açıyor ve yeni şeyler yapıyoruz. Çünkü merak ediyoruz.. ve merak bizi yeni yollara sürüklüyor”
İleriye bakmaktan ve merakımızı korumaktan hiç vazgeçmeyin.
Steve Jobs:
Apple’ın Amerika’da bir garajda iki kişi tarafından kurulduğunu hepimiz duymuşuzdur. Bugün ise 132.000’den fazla çalışanı olan ve 256 milyar dolardan fazla geliri olan bir şirket. Şirketin kurucusu ve bugünlere gelmesindeki kilit kişi Steve Jobs’ın kendi şirketinden kovulduğu bir dönem olduğunu hayal bile edemeyiz. Düşünsenize kendi kurduğunuz şirketten kovulmanızla gelecek yıkımı. Ancak Steve Jobs hiç vazgeçmedi ve en iyi yaptığı şeylere odaklanıp çalışmalarını sürdürdü. Pixar ve Next gibi girişimleri hayata geçirip, başarılı kılarak, Apple’daki CEO pozisyonuna geri döndü ve efsane oldu.
Kendisin de 2005 yılında dediği gibi o zaman farkında olmasa da Apple’dan kovulmanın başına gelebilecek en iyi şey olduğu ortaya çıktı. Hikayeleri bireyler yazarken bazı anlardaki kötü olaylara odaklanıp gelecekle ilgili adımları yavaşlatıp karamsarlığa düşebiliyoruz. İşte o zaman Steve Jobs’ın yarattığı geri dönüşü hatırlayın.
Micheal Jordan:
Dünyanın en ünlü basketbolcusundan öte sporcusu diyebileceğimiz bir kişi Micheal Jordan. Kendisi efsane olan başarılarıyla ünlü. Ancak Nike reklamında paylaştığı bir anekdot ise kendisine bambaşka bir resimden bakmamızı sağlıyor: “Kariyerimde 9.000’den fazla atışı kaçırdım. Neredeyse 300 maç kaybettim. 26 kez maçı kazanma sayısını ıskaladım ve kaybettik. Hayatımda defalarca kez başarız oldum ve kaybettim. İşte bu yüzden kazandım.”
Çoğumuz Jordan’ın basketbol becerilerinin doğal yeteneklerinden geldiğine inanırız. Ancak basketbol koçları Jordan’dan bekledikleri yüksek atış oranı ve zıplama seviyesine erişmesi için çok zorlandıklarını ve Jordan’ın bunu aşmak için her bir takım arkadaşından daha fazla çalışıp antreman yaptığını söylerler.
Siz de dönüp dünyanın en ünlü basketbolcu ve futbolcularına hatta yeteneklerine bakın herkesten daha fazla antreman yapan ve disiplinli olan sporcular olduğunu göreceksiniz. Başarısızlık hikayelerinden doğan geri dönüşlerin temelinde hayallere sahip kişilerin çabaları ve emekleri yattığını aklınızdan çıkarmayın.
Bu içerik Başlangıç Noktası’nda yayınlanmıştır.